Niğde ve İlçeleri Kültürel Tanıtım Sitesi
  Alaeddin Camii
 

Alaeddin Camii

 
     
 
 

Alaeddin Camisi, büyük Selçuklu hükümdarı Sultan I. Alaeddin Keykubat zamanında yaptırılmış. Alaeddin Camisi'ni yapan taş ustası, sevgilisinin resmini giriş kapısına işlemiş, inanışa göre, burayı yaptıran beyin kızına aşık oluyor taş ustası. Kızı istiyor, vermiyorlar. 0 da aşkını taşa işliyor. Taç başlı kadın işlemesi işte böyle bir hikaye sonucunda ortaya çıkıyor. Yaz aylarında öğleden önce görülebilen, başında taç olan, saçları lüle lüle bir kadın çıkıyor ortaya.

 

 

  alacami105.jpg   alacami101.jpg   alacami114.JPG  
             
  alacami103.jpg   alacami108.JPG   alacami113.jpg  
             
  alacami104.jpg   alacami100.jpg   alacami109.jpg  
             
  alacami102.jpg       alacami111.jpg  
             

 

 

Cami Büyük Selçuklu Hükümdarı Sultan 1. Aleaddin Keykubat zamanında Niğde Sancak Bey’i Zeynettin Beşare tarafından yaptırılmıştır. Selçuklu devrinden zamanımıza kadar gelen ölmez eserlerden biridir. Dışta Minare ve Portal (giriş), bezemesiz duvarlara dikilmiş başlıca mimari unsurlardır. Camiyi yapan usta süslemesiz duvarların monotonluğunu gidermek için gri ve sarımtırak iki renk kullanmıştır. Kubbedeki taş dizileri dışarıdan gözükmektedir, fakat tonozlar toprak damla örtülmüştür. Çatı sularını toplayan çörtenlerden bazıları stilize arslan biçimindedir. Minare caminin yüksekliğine kadar sekizgen üzerine silindirik bir gövde üzerinden sarı ve gri renklerden meydana gelmiştir. Buradan şerit oymalarla şerefe silindirine geçilir. Bu silindir değişikliğe uğramış olmalıdır. Eski parmaklığı ortadan kalkmıştır.

 

Caminin en güzel ve en bezemeli kısmı geleneksel Selçuklu Sundurma örneğine göre yapılmış olan portali (ana giriş) dir.Kapının oymacılığı o kadar enteresandır ki, sabahın erken saatlerinde bakıldığında oymaların meydana getirdiği gölgeler taç giymiş bir kadın başını andırmaktadır. Son derece özenli işlenmiş olan kapı, üstü testere biçiminde keşişlerle işlenmiş, yaprak motifleri gayet ince ayalıdır. Yiflenmiş perucun saç örgüleri ve arabeskler çok iyi korunmuştur. Kapının üzerindeki arabesklerle oyulmuş olan taş yuvarlaklar zedelenmiştir. Bunların üzerinde şekli bugün bozulmuş olan iki çıkıntının arslan başı olduğu tahmin edilmektedir. Caminin eski kapısı ise bu gün müzededir. Caminin pencereleri sade ve süslemesizdir. Yalnız bunlardan kuzey duvarında bulunan pencere, mihrap gibi süslemelidir. Bu pencere muhtemelen cami dolduğu zaman dışarıdan ibadat edenlere mihrap vazifesi görmekte idi. Kapının üstünde beyaz mermerden yapılmış ters (T) şeklinde üç satırlık kitabede “Keyhüsrev” in oğlu, Sultanların Sultanı Büyük Sultan Keykubat’ın ki her tarafa övüle hükümdarlığı devrinde. Allah’ın şefaatine muhtaç olan aciz bendesi Abdullah oğlu Beşare bu caminin inşasına emretti. Mustafiran günahlarına tövbe edilmiş Aleaddin tarafından 620 tarihinde inşa edildi” yazısı vardır. Kapının üstündeki arslan başı ve saç örgüleri arasında “Mahmut’un oğulları üsdat Sıddık’ın ve kardeşi Gazi’nin eseridir. “ ibaresi vardır.  Camideki diğerkitabeler ise Kur’an ayetleridir.

 

Cami plan bakımından 25.90 x 20.90 metre ölçülerinde bir dikdörtgen şeklindedir ve iki sıra halinde haç biçimli örme ayakla üç sahna ayrılmıştır.  Bu ayakların üstündeki kemerler caminin ekseni boyunca (Mihrap doğrultusu) üst yapıda beş tavan aralığı meydana getirmiştir. Uzunlamasına olan üç sahından ortadaki yanlara nazaran biraz daha geniştir. Caminin mihrabı hafif doğuya kaydırılarak batı kısmında minber için yer ayrılmıştır. Eksendeki kubbe hafif elips şeklindedir; kuzeye doğru yarım daire iki bindirmeye,  güneyi gömeçli “oyma” köşe tonozlarına dayanmaktadır. Muhtemelen kuzey bindirmeleri de güneydeki gibi oyulacaktı. Bu orta kubbenin yanlarında iki kubbe daha vardır. Bunlardan doğudaki yarım daire şeklinde olup, batıdaki kaburgalı tonoz şeklindedir. Kubbelerden dışarı açılan küçük pencereler mevcuttur. Orta sahnın tam ortasında bulunan tavan aralığı yakın zamana kadar ahşap, yan pencereleri bir fenerle örtülü idi. Diğer tavan aralıkları ana sahna paralel Sivri tonozlarla örtülü olup, ana sahnın kuzeyindeki tavan aralığı ise taştan düz tavanla örtülüdür.

 

Kubbeler, kemerler ve duvarlar, mükemmel bir şekilde yontulmuş trakit taştan örtülmüştür. Bu taşlar bezemesiz kısımlarda hafif farklı ölçülerdedir. İçte mihrap ve kubbeler istisna olursa süsleme ünvanı yok gibidir. Yalnız kemerlerin başlangıç kısmı bir silme ile dekore edilmiştir. Kubbelerin bulunduğu yerdeki kemerler silmelere dayanan üçgen kaburgalardan meydana gelmiştir. Caminin mihrabı gömeçli, yarım kubbeli, yedi satıhlı bir hücreden ibarettir. Kendinden daha geniş ve daha yüksek başka bir hücrenin içine oyulmuştur. Etrafı geniş silmeli bir pervaz ile çevrilmiştir. Pervazın üzeri gülçeler,saç örgüleri, birbirine girmiş geometrik motiflerle bezenmiştir. Mihrabın sağındaki minber son derece sadedir. Yalnız parmaklıklarında girişik geometrik desenler vardır.

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol